“TEKRAR VE FARK”

ŞUBAT 28, ŞARKI HEP AYNI…

“Eğer bir ülkede gölgelerin boyu

insanların boyunu geçmişse

o ülkede güneş batıyor demektir.”

Türkiye’deki demokrasi mücadelesi, kıymeti kendinden menkul gölgelerle baş etme tarihidir. Kimi zaman bu gölgeler, “gerçek” insanların boylarını aşsa da günün sonunda milletin vicdanında herkes hak ettiği yeri ve değeri bulmuştur.

İşte 28 Şubat, Türkiye’nin bu uzun ve sancılı demokrasi yürüyüşünde özel ve müstesna bir yerde durur. Bu özel ve müstesna yeri anlamak için ise, bir mayınlı tarlayı andıran darbeler tarihine odaklanmak gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, 28 Şubat’ı anlamak için atılması gereken ilk adım, her defasında farklı kılıklara giren demokrasiye düşman aktörlerin tekrarlaya geldikleri düzeneği anlamaktan geçmektedir.

“Tekrar ve Fark”: Şubat 28, Şarkı Hep Aynı… üst başlığını taşıyan sempozyumumuz iki ayak üzerine bina edilmiştir: İlk olarak Türkiye’deki darbe geleneğinin zihinsel, politik, hukuksal ve toplumsal izleri sürülerek 28 Şubat’ın içinde yeşerdiği zeminin kodları ortaya çıkartılmaya çalışılacaktır.

İkinci olarak ise, 28 Şubat’ı bu tekrar geleneğinden ayıran hususi şartlara odaklanılacaktır. Bu bağlamda, 28 Şubat’ı meydana getiren aktörlere, söylemlere ve gerilimlere bakılarak, 28 Şubat’ın “derin kodlar” deşifre edilmeye çalışılacaktır.